20 Eylül 2009 Pazar

Kayıttan Sonra Kazanamadınız Dediler


Adnan Menderes üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu'nda gerçekleştirilen özel yetenek sınavı, skandalla noktalandı.

Sınavı kazanıp kesin kaydını yaptıran birçok öğrenciye, dokuz gün sonra açıklanan yeni bir listeyle `kazanamadınız' denildi. Öğrenciler bilgi almaya çalışırken; rektörlük, "Konu mahkemede, bilgi veremeyiz" dedi.

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Beden Eğitim ve Spor Yüksekokulu (BESYO) Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölüm Başkanı T. Hakan Yenal, yetenek sınav kılavuzunun görüş ve bilgisi dışında hukuka aykırı şekilde hazırlandığını, adil, şeffaf ve objektif sınav kriterlerinden uzak şaibeli yapıda bulunduğunu, ölçme ve değerlendirme ölçütlerinde önemli eksikler bulunduğunu öne sürdü. Yenal bu iddialarla sınavın iptalini, öncelikle de yürütmenin durdurulması talebiyle Aydın 1'inci İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme Heyeti, 28 Ağustos'ta, sınav tarihinden iki gün önce yürütmeyi durdurma kararı verdi, "Davanın durumu ve olayın netliğine göre davalı idarenin savunması ve ara kararı cevabı alınıp ya da savunma ve ara kararına cevap verme süresi geçip yeni bir karar verilinceye kadar dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulmasına, savunma ve ara kararına cevap verilebilmesi için davalı idareye 30 gün süre tanınmasına oybirliği ile karar verildi" denildi.

Yürütmeyi durdurma kararına karşın sınavlar 31 Ağustos'ta başlatıldı, 5 Eylül'de sona erdi. Dava konusu olan sınavın sonuçları 8 Eylül'de açıklandı. Okulun web sayfasından kazanan öğrencilerin isimları ilan edildi, kazananlar 10 Eylül'e kadar harcını yatırıp, istenilen evraklarla başvurup kesin kayıtlarını yaptırdı. Aydın dışından gelen öğrenciler sevinç içinde memleketlerine döndü. Ancak 17 Eylül'de BESYO yönetimi web sayfasına yeni bir sınav sonuç listesi koydu. Kazanıp kesin kayıt yaptıran bazı öğrencilerin `kazanmadığı', kazanamayan, yedek listede bile adı olmayan bazı adayların isimleri ise ikinci listede `kazanan'lar arasında yer aldı. İki ayrı günde iki ayrı sınav sonuç listesi açıklanması kafaları karıştırdı.

Sınavı kazanan öğrenciler, listelerin değişmesi üzerine şok geçirdi. Birinci sınav sonuç listesinde kazanıp kesin kayıt yaptıran, ancak ikinci listede kazanamayanlar arasında yer aldığını belirten bir aday, "Tam bir skandalla karşı karşıyayız. Okulu arıyoruz, yetkililerden kimseye ulaşamıyoruz. öğrenci işleri çalışanları, bilgimiz yok, deyip telefonu kapatıyor. rektörlüğe ulaşmak ne mümkün. Herkes bayramlaşmada. Kesin kayıt yaptırdık, ikinci listede adımız yok. Şimdi ne olacak? Başka fakülteleri kazanıp idealleri bu bölüm diye yetenek sınavına girip kazanan arkadaşlarımız var. Bu okulu kazanınca kesin kayıt yaptırdıkları diğer fakültelerden kayıtlarını sildirip, buraya kesin kayıt yaptırdılar. Bir iki haftaya üniversiteler açılacak. Bizim akibetimiz ne olacak, belli değil. Böyle sorumsuzluk, vicdansızlık olmaz" diye dert yandı.

Öte yandan Aydın adnan Menderes Üniversitesi Basın Halkla İlişkiler Sorumlusu Hatice Yurtsev, rektörlük adına yaptığı açıklamada konunun mahkemede olduğunu söyledi. Yurtsev, DHA'nın sorularına "Mahkemede olan bir konuyla ilgili açıklama yapmamız mümkün değil" demekle yetindi.

En Hesaplı Kırtasiye Malzemesi Nerede?


Yaz tatili bitti. Öğrenciler, bayram ertesi ders başı yapacak. Okulların açılacak olması öğrencilerde heyecan, ailelerde ise bir telaşa neden olur.En hesaplı kırtasiye nerede?

Sevim Şentürk'ün haberi

Çocuklar arkadaşlarına kavuşmanın sevincini yaşarken veliler, okul alışverişinin derdindedir. Kıyafet, çanta, kalem, defter, boya... Anne-babaları, her okul döneminde sıkıntıya sokan kırtasiye malzemeleri cep yakar cinsten. Bazen bir ailede birden fazla çocuğun olması ebeveynleri zora sokuyor. Okul alışverişini düşünen anne-babalar da bu işin altından kalkmanın yollarını arıyor. Gelişen market sektörü de bu noktada öğrenci velilerine kolaylık sunmak için uygun fiyata çeşitli kırtasiyeyi reyonlarına taşıyor.

Biz de yeni eğitim döneminde 'en hesaplı kırtasiye alışverişi nereden yapılır?' diye Türkiye genelinde şubesi olan marketleri sizler için dolaştık, kırtasiye malzemelerinin fiyatlarına göz attık.

***

NT mağazaları

İlkokul çantası (Barbi bebekli) 19,90 TL

İlkokul çantası 14,90 TL

Sırt çantası 14,90 TL

12'li kuru boya (Faber- Castell) 5,65 TL

12'li sulu boya (Faber- Castell) 2,50 TL

12'li yarı boy kuru boya (Faber- Castell) 2,75 TL

12'li guvaş boya (Faber- Castell) 8,40 TL

kurşun kalem (Cem) 0,75 TL

12'li kırmızı kalem (Fatih) 2,95 TL

12' li mercanlı kurşun kalem (Fatih) 1,75 TL

12'li sulu boya (Pelikan) 4,80 TL

24'lü pastel boya (Pelikan) 4,90 TL

12'li pastel boya (Pelikan) 2,90 TL

İz bırakmayan silgi 0,70 TL

A4 karton kapak defter (96 yaprak) 1,90 TL

A4 okul defteri (60 yaprak) 0,90 TL

A5 karton kapak defter ( 72 yaprak) 0,80 TL

A5 okul defteri (60 yaprak) 0,50 TL

A4 sert kapak (180 yaprak) 9,90 TL

A4 sert kapak (150 yaprak) 8,90 TL

A4 sert kapaklar 7- 10 TL arasında

kaplık 1,50 TL

10'lu sunum dosyası 1,25 TL

20'li sunum dosyası 2,25 TL

***

MİGROS

İlkokul çantası (Witch) 19,90 TL

İlkokul çantası (Spider-Man) 39,90 TL

Resim çantası (35*50) 8,90 TL

Paslanmaz çelik matara 7,50 TL

A4-A5 kareli-çizgili her boy defter kilo ile 2,28 TL

Resim defteri (35*50cm 20 yaprak) 2,90 TL

A4 3 kapaklı spiralli defter (120 Yaprak) 2,99 TL

A4 sert kapak defter (200 yaprak) 7,50 TL

A4 7 konulu defter 8,90 TL

100'lü 3A poşet dosya 2,99 TL

10'lu 3A telli dosya 2,50 TL

Kaplama kâğıdı (50*70) 0,59 TL

8'li mercanlı kurşun kalem (Pensan) 1,49 TL

12'li fantastik kurşun kalem (Pensan) 3,50 TL

12'li kırmızı kalem (Pensan) 4,50 TL

2'li kalem tıraş (Faber-Castell)1,10 TL

12'li sulu boya (Polisan) 3,50 TL

12'li küçük boy sulu boya (Faber-Castell) 2,50 TL

12'li tam boy kuru boya (polisan) 2,25 TL

24'lü pastel boya (Pritt- Çantalı) 8,90 TL

4 parça pergel seti 0,99 TL

3A Mantar pano 4,90 TL

***

KİLER

Çekçekli ilkokul çantası 21,95 TL

Ortaokul çantası 21,95 TL

Lise çantası (Planıx) 14,95 TL

Sırt çantası (Planıx) 19,95 TL

Beslenme çantası 9,95 TL

Kalem kutusu 4,95 TL

Resim çantası (25*35) 11,95 TL

12'li kuru boya (Polisan) 4,99 TL

12'li sulu boya (Polisan) 3,95 TL

12'li kırmızı kalem (Faber-Castell )11,90 TL

12'li mercanlı kurşun kalem (Faber-Castel) 7,99 TL

2 'li silgi (Faber-Castell) 1,39 TL

2'li kalem tıraş (Faber-Castell) 1,95 TL

A4 multi spiralli defter (150 yaprak) 6,99 TL

A4 Trax spiralli defter (120 yaprak) 4,75 TL

A4 karton kapak defter (60 yaprak) 2,35 TL

A5 karton kapak (72 yaprak) 1,49 TL

Kutu klasör (25*35) 5,35 TL

Resim defteri (Spiralli 25*35) 0,99 TL

***

BİM

A4 sert kapaklı defter (120 Yaprak) 2,95TL

A4 5 kapaklı defter (200 Yaprak) 4,25 TL

A4 defter (72 Yaprak) 0,95 TL

A4 defter (96 Yaprak) 1,00 TL

12'li sulu boya 2,95 TL

12' li pastel boya (Poliart) 1,25 TL

Silinebilir pastel boya (Milan) 1,95 TL

24'lü kuru boya ( Milan) 2,90 TL

12 bölmeli evrak dosyası 4,90 TL

100'lü şeffaf dosya 2,25 TL

Şeffaf kaplama kâğıdı 0,30 TL

Mantar pano (30*40) 3,25 TL

Cetvel seti 0,75 TL

4'lü fosforlu kalem 1,25 TL

5'li renkli tükenmez kalem 0,95 TL

***

DİA

Okul çantası 9,50 TL

12'li kurşun kalem (Mega) 0,79 TL

12'li kırmızı kalem (Mega) 0,89 TL

12'li pastel boya (Faber- Castell) 4,95 TL

A4 okul defteri (60 Yaprak kareli-çizgili) 0,85 TL

A4 spiralli defter ( 120 Yaprak kareli-çizgili) 1,99 TL

3'lü kaplık 0,59 TL

12'li kurşun kalem (Noki Mercanlı) 2,75 TL

!2'li kırmızı kalem (Noki) 2,85 TL

12'li kuru boya (Mega) 0,99 TL

12'li sulu boya (Noki) 2,85 TL

12'li pastel boya (Noki) 1,75 TL

A4 okul defteri (120 yaprak) 1,65 TL

A4 spiralli sert kapak defter (120 yaprak çizgili- kareli) 2,35 TL

***

A101

Okul çantası 8,85 TL

Çekçekli ortaokul çantası 13,90 TL

İlkokul çantası 17,50 TL

A4 spiralli defter (96 yaprak) 1,25 TL

A5 okul defteri (60 yaprak) 0,35 TL

A4 okul defteri (72 yaprak) 0,95 TL

Resim defteri (17*20-15 yaprak spiralli) 0,65

A4 okul defteri (96 yaprak) 0,55 TL

A4 3 bölmeli defter( Sert kapak, lk bölüm çizgili) 3,25 TL

Kaplama kâğıdı 0,50 TL

10'lu telli dosya 1,75 TL

12'li kurşun kalem (Mercan) 1,05 TL

6'lı kırmızı kalem 0.99 TL

12'li kuru boya (Fujika) 1,85 TL

***

TANSAŞ

Çekçekli okul çantası 8,99 TL

İlkokul çantası 15,50 TL

12'li mercanlı kurşun kalem 2,99 TL

12'li kurşun kalem (Pensan) 3,99 TL

12'li çurşun kalem (Faber-Castell) 7,50 TL

12'li kırmızı kalem (Faber-Castell) 9,90 TL

12'li sulu boya (Pelikan) 5,50 TL

12'li kuru boya (Pensan) 3,90 TL

24'lü pastel boya (Unıx) 8,25 TL

1 kilo defter 2,28 TL

Kaplık (70*50) 2,75 TL

Resim defteri (25*35- 15 yaprak) 2,90 TL

A4 spiralli okul defteri (120 yaprak) 5,25 TL

***

ADESE

12'li kurşun kalem (Pensan) 3,45 TL

12'li kuru boya ( Fatih) 1,95 TL

12'li kurşun kalem (Faber-Castel) 5,95 TL

12'li kuru boya (Faber ) 5,60 TL

12'li sulu boya (Faber ) 2,50 TL

12'li pastel boya (Faber) 3,40 TL

Kalemlik çeşitleri 3,95 TL

100'lü dosya (Noki) 3,50 TL

A4 spiralli karton kapaklı (96 yaprak-Alfa) 2,15 TL

Resim defteri (25*35 -15 yaprak spiralli) 0,85 TL
Zaman

'Tıklama' usulü evlilik iyi kazandırıyor


Eskiden görücü usulü evlilik olur mu, tartışması yaşanan ülkemizde şimdi internetteki evlilik siteleri üzerinden evlilik olur mu, olmaz mı tartışması yaşanıyor.
Esin Kaya'nın haberi

'Habibimol’, ‘gönüldensevenler’, ‘hayırlıkısmet’, ‘menzilislamievlilik’, ‘minamerve’, ‘nasipkısmet’, ‘izdivacım’ tabirleri bir şey çağrıştırıyor mu? Her birinin başına ‘www.’, sonuna da ‘.com’ ekleyin, belki bir anlam kazanacaktır.

Evet, kendilerini ‘İslami evlilik sitesi’ diye nitelendiren adreslerden sadece birkaçı bunlar. İnternetin yaygınlaşmasıyla ilk defa yurt dışında örnekler veren bu sanal çöpçatanlık ortamlarının sayıları ülkemizde de giderek artıyor.

HEPSİ ÜCRET KARŞILIĞI HİZMET VERİYOR

Peki, evliliği ‘İslami’ kılan neydi bu oluşumlara göre? İslami evliliklerin kurulmasında nasıl bir misyon yüklenmişlerdi? İslamievlilik.com sitesi, konuyla ilgili, günümüzün başkalaşan toplumunda dindar Müslümanların da bundan nasibini aldığını söylüyor ve evlilik yöntemine dair ipuçları veriyor: (Anlatım bozukluğu düzeltilmeden) “İlk tanışma için islamievlilik.com gibi siteler ve tanışılmış birisiyle irtibatın devam ettirilmesi için de Msn, Yahoo, Messenger, ICQ gibi sohbet programlarının oluşturduğu ortam stresin nispeten daha az olması ve göz zinasından muhafazası sebebiyle çağımızda en uygun vasıtalardandır.”

Bir diğeri ise şöyle açıklıyor: “Neden Evlilik Siteleri: Türk halkını internetteki ahlaksız sitelerden ve aldatıcı arkadaşlık sitelerinden kurtarmak amacıyla açtığımız ilk evlilik sitemiz gonuldensevenler.com ile Türkiye’deki yüzlerce insanı yuva sahibi yaptık. Misyonumuz Türk halkını hasretini çektiği yuvaya bir adım daha yaklaştırmak için çok daha güçlü geliyoruz. Neden İslami Evlilik Sitesi: İslami evlilik yaparak hem bu dünyada hem de ahiretinizde kendi eşinizi seçin. On binlerce seçkin kişiyi sizin için biraraya getirdik. Mutlu bir yuva kurmak sizin de hakkınız. (gönüldensevenler.com).”

Sitelerin pek çok ortak özelliği var. Hepsi belli bir ücret karşılığında hizmet veriyor. Bazıları ise kadınlara ücretsiz. Sebep, Türkiye’de çoğu kadının maddi özgürlüğünü elinde bulundurmaması. Web tasarımları, erkeklerin eş bulmasına yönelik yapılmış. Sitelerde başörtülü kadın fotoğrafları ağırlıkta. Eş arama düğmesinde öncelik hep ‘bayan’da duruyor. Meseleye profesyonelce yaklaşanlar, arama bölümlerinde bulunduğunuz ilin mahallesinden inandığınız mezhebe kadar seçenekler sunmuş.

ÜYELİKTE SORULAN SORULAR

Gelelim üyelikte sorulan sorulara� Hangi yemeği seviyorsunuz, kekeme misiniz, Kur’an-ı Kerim’i hızlı okuyabiliyor musunuz, atletik misiniz, hastalanma durumunuz, alkol/sigara kullanıyor musunuz, evlenince çalışacak mısınız? Ve giderek uzuyor.

Siteler güvenlik konusunda hassas davranmaya çalıştıklarını öne sürüyor; ama forumda para ödememenin yolunu arayan uyanıkların yazdığı telefon numaralarını dahi kontrol etmiyorlar. Ama içlerinde her türlü tedbiri alan da var. Verilen hesap numarasına ücret yatırılmadan tek bir mesaj dahi atamıyor, gelen mesajın sahibinin fotoğrafını göremiyor, metni okumakla yetiniyorsunuz. Uluslararası çalışan müslimlife.com ise reel kimliklerin ispatı için resmî makamların tasdiklediği kimlik belgesini almadan üyelik kabul etmiyor.

SİTE SAHİPLERİ NE DİYOR?

Bu incelemelerin ardından, mevzuyu ‘islami evlilik siteleri’ açan ve yönetenlere sorarak anlamaya çalıştık. Biri dışında kolay ulaşılmayı sağlayacak iletişim bilgileri veren yok. Muhatabını bulabildiğimiz tek site, Deniz Web Genel Koordinatörü Yusuf İnan yönetimindeki minamerve.com. 1998’de Türkiye’de ilk evlendirme sitesini açan kurum, o günden bu yana 25 bin kişiyi evlendirdiğini iddia ediyor. Ama bu evliliklerin kaçta kaçının devam ettiğini bilmiyorlar ve söylenen rakamı teyit etme şansımız yok. Yazılım şirketinin yönetimi altında tartışmaya değer pek çok site bulunuyor. Zenginhatun.com (zengin yaşlı erkeklerle fakir genç kadınları evlendiriyor), engellilerevleniyor.com, annemevlenecek.com (çocuk sahibi dul-bekâr kadınları evlendiriyor), doktorundunyası.com (doktorları evlendiriyor) ve alevidunyası.com (Alevileri evlendiriyor) gibi sitelerin her birinin hiç düşünülmeden, sadece ticari kaygılarla açıldığı ortada. Yusuf İnan da bunun inkar etmiyor. Ona göre yaptıkları iş, çok büyük bir talebe para karşılığı cevap vermek. Ama durum öyle basit bir sebep-sonuç ilişkisi değil. Alevileri evlendiren sitedeki bazı yorumlar, toplum içindeki kutuplaşmayı, ayrışmayı körükleyecek cinsten. Şirketin kurduğu diğer bir site Turksperm.com, sanal bir sperm bankası. Adres, İzmir Müftülüğü’nün “İslam’a aykırı” fetvasından sonra kapatılmış. İnan’ın dediğine göre, site yoğun istek üzerine yeniden faaliyette. Zenginhatun sitesinin başlıkları da bu ‘ticari’ girişimcilik projesini çözmek için yeterli: ‘Zengin eş bulma diploması’, ‘Zengin eş bulma taktikleri’, ‘Zengin eş nerede bulunur?’

Merkezi İzmir’de bulunan şirket, şimdilerde Minamerve.com sitesine 81 ilde 850 ilçede bayilik arıyor. 2000 TL+KDV karşılığında başlattığı bu uygulama tutmuş gibi. ‘Konyalılarevleniyor’, ‘İzmirlilerevleniyor’ aktif durumda.

Minamerve’ye yeniden dönersek� Yusuf İnan’a göre, sitenin açılış sebebi, bayanlardan maillerle gelen talep. Evlilik konusunda kadınların daha hevesli olduğunu savunuyor İnan. Bu kadınların çoğu iyi eğitimli, şehirli ve maddi olarak özgür. Çoğunun evlenmek istemelerinin sebebi ise çocuk sahibi olmak. Üye profilinde ise erkeklerin daha baskın geldiğini görüyoruz. Bayan üye 24 bin, bay üye 55 bin.

Aile terapisti Yasemin Uçal, bu durum için, ‘modern dünya erkeklerinin aktif durumdan pasif duruma düştükleri’ yorumunu yapıyor. Erkek artık seçen değil, seçilen konumunda. Bir bakıma çekingenliklerinin üstüne İslam’ı örtü yerine kullanıyorlar.

KULLANICILARIN GENEL PROFİLİ

Kullanıcıların diğer profil bilgilerine gelirsek� Yaşa göre: 18-35 yaş üye oranı yüzde 50, 36-49 yaş üye oranı yüzde 35, 50-75 yaş üye oranı yüzde 15. Eğitime göre: Üniversite-lisans yüzde 75, yüksekokul yüzde 15, lise yüzde 10. Medeni durumuna göre: Hiç evlenmemiş yüzde 41, evlenmiş boşanmış yüzde 59�

İkinci evlilik için başvuranların sayısı epey fazla. Psikolog Uçal, danışanlarından birini hatırlatma gereği duyuyor. Kendisine bir kadın gelmiş. Kocası evlilik sitelerinden tanıştığı kadınla imam nikâhı yaptığı için boşanmış. Bu kadın, kocasının ilk karısına kuma getirildiğini bilerek evlenmiş. Ama bu üçüncüden haberi olmadığı için durumu ‘aldatma’ olarak yorumlayıp ayrılmış.

Konuyla ilgili bir sitedeki yorum ise ibretlik: “Herkes yeri geldi mi dinden, sünnetten bahseder! Mesela ben ikinci bir eşle evlenmek istiyorum. Ne yazık ki bu imana sahip bir bayan yok. İmzadan başka her şeyi paylaşırım. İşte, burada tevekkül çok önemli. Ya, söyler misiniz imza ne verir ki? Her şeyi Allah verir. İnşallah darda olan birine rastlarım da benim de faydam olur. Tek sorunum ben çocuk istemiyorum...”

YASEMİN UÇAL'A GÖRE İKİNCİ EŞE DAVETİYE

Yasemin Uçal, internetteki bu sitelerin ikinci eşe davetiye çıkardığı görüşünde. Sanal ortamda evlilik, niyeti daha başından problemli bir durum ona göre. Öncelikle samimiyetin ve doğruluğun arandığı bir birlikteliğe, reel kimliklerin bilinmediği, her türlü aldatmacayı mümkün kılan ortamlarda adım atmak büyük risk aslında.

Terapist Uçal, televizyonlardaki ‘evlendirme programları’na çıkmış, daha önce iki eşinden de kumar yüzünden ayrılmış bir danışanın televizyonda yalan söylediğine şahitlik etmiş. Televizyonda bu tür hileler yapılabiliyorsa, sanal kişiliklerin kol gezdiği internette sahtekârlığın sınırı olmaz.

Örnekleri de yok değil. Yusuf İnan, Bulgaristan’da kurulan bir çetenin Türkiye’deki evlilik sitelerinden çok insanı dolandırdığını söylüyor. İçlerinde çok ünlü bir gazetecinin de bulunduğu mağdurlar, 3 bin avro değerinde paraları kendilerine yalan söyleyen Bulgar kızlarına kaptırmış. Bu haberle ilgili bir de duyuru var sitenin birinde: “Yabancı bayanlara dikkat! Değerli üyeler, yurt dışından katıldığını belirten bayanların bazıları dolandırıcı çıkmaktadır. Sizinle telefonda konuşup msn aracılığıyla irtibat kurmakta, sonra çeşitli sebeplerle sizlerden maddi isteklerde bulunmaktadırlar. Lütfen bunlara kesinlikle kanmayıp derhal tarafımıza belirtiniz. İlgili kişilerin hakkında yasal süreç başlatılmış olup tekrarlamaları durumunda delil olarak tarafımıza intikal ettirilecektir. Selam ve dua ile (muslumanevlilik.com).”

Minamerve.com’u diğerlerinden ayıran ‘evlilik kataloğu’ sistemi, durumun daha mekanikleştiğini, tamamen duygusallaştığını(!) gösteriyor. İsteyen, bu kataloğa 1400 TL+KDV karşılığında sahip olabiliyor. Katalog, dinî inanış noktasında tam bir mozaik. Meslek kategorisinde ise doktorların sayısı göze çarpıyor.

Üyelik, kişisine neler sunmuyor ki� Kullanıcı hiç eş arama derdine düşmüyor. Sadece kendini tanıtıyor ve istediği kişide bulunacak kriterleri açıkça yetkililere bildiriyor. Sorumluların yüzlerce kişi arasında yaptığı veri tabanı araştırmasından sonra katalog sahibine seçenekler sunuluyor. Kabul edilenler İzmir’de gün boyu, istenirse 3 gün süreyle lüks mekânlarda ağırlanıyor (Ne yazık ki İzmir masraflarının tümü davetlilere ait). Bu şekilde çiftlerin birbirini tanıması sağlanıyor! Sonrasında da devam edip etmemek kişilerin kendisine kalıyor. Aksi durumlarda ise uzman psikologlar adaylara destek oluyor.

Yusuf İnan, buluşmaları İzmir’de gerçekleştirerek kişilerin evlenme konusundaki enerjisini, cesaretini ölçtüklerini söylüyor. Bunu, sürecin bir basamağı olarak görüyor. Evlilik sitelerinden birine üye bankacı K, 38 yaşında. Aslen Antalyalı, Ankara’da yaşıyor. 8 aydır sitedeki arayışlarını sürdürüyor. Gold üyelik (daha yüksel meblağlarla üst sınıf üyelik) ile bugüne kadar pek çok kişiyle görüşmüş. Ama hiçbiriyle anlaşma sağlayamamış. Yalnız başına yaşamanın zorluğundan dem vuruyor. Bir süre sonra ailesinden de ayrılmış. Dört sene önce boşanmayla sonuçlanmış bir evlilik geçmiş başından. Sebebini açıklamak istemiyor. Kendisi yeterince öyle olmasa da manevi hassasiyete sahip bir kadınla birliktelik istiyor. Kendisine daha sadık kalacağını düşünüyor çünkü. En yakın dostlarının bile bu siteye üye olduğunu bilmediğini söylüyor. Etrafında pek çok arkadaşı evli ve bu konudaki eksikliğini paylaşmak istemiyor.

EVLENENLERE ULAŞMAK NERDEYSE İMKANSIZ

İslami evlilik sitelerinden evlenenlere ulaşmak neredeyse imkânsız. Pek çoğu ‘medyada afişe edilmek’ endişesiyle konuşmuyor. Çekinip sıkılıyorlar. Yakın çevreleri dahi internette evlendiklerini bilmiyor. Bir de bunun için para ödediklerinin öğrenilmesi, sakındıkları bir diğer mevzu.

İçlerinde ulaşabildiğimiz, muhasebecilik yapan 27 yaşındaki H. Hanım, 8 ay önce bir İslami evlilik sitesinde tanıştığı bir polisle evlenmiş. Her ikisi de İstanbul’dayken tanışmışlar. Şu sıralar eşinin tayini dolayısıyla Hakkâri’deler. H. 5 aylık hamile. Mutluluğunu ifade ediyor ve hâline şükrediyor. Ailesi internetten tanıştıklarından habersizmiş. “Eğer bilselerdi izin vermezlerdi.” diyor. Evlilik sitelerine başvurmasının sebebi ise flört değil, gerçekten evlenme isteği. Bir sene boyunca üye kaldığı sitede çok güzel arkadaşlıklar edinmiş. Yere göğe sığdıramıyor site yönetimini.

Minamerve.com’un yöneticisi Yusuf İnan, İslami evlilik siteleri kullanıcılarının sosyoekonomik/kültürel düzeyinin üst seviyelerde seyrettiğini söylese de biraz incelendiğinde öyle olmadığı görülüyor. Özensizce hazırlanmış, dil yanlışlarıyla dolu bu sanal ortamlar bayağılığı temsil ediyor. Bir iki tanesi haricinde ciddiyeti hissetmek mümkün değil.

Yusuf İnan’ın kadınlar için bir diğer yorumu şöyle: “Kadınlar eğitim aldıkça yalnızlaşıyor. Bir ev kızının kendine yetecek, ona eş adayları bulacak bir çevresi var.”

Tam da bu noktada Psikolog Uçal, evlenmek isteyen dindar gençlerin çıkmazlarından bahsediyor. Kendini koruma üzerine ilişki tarzı geliştiren günümüz insanının davranış biçimi, inancımızda olmayan flörte alternatif arayan dindar, eğitimli, şehirli gençlerin çıkmazına sebep oluyor. Küçüklerden sorumlu büyükler, işin sonucunda kendilerine zarar gelmesinden korkarak çok iyi tanıdığı iki insanı bir araya getirmek için gayret sarf etmiyor. Gençlere de başka yollar aramak düşüyor. Neyse ki, bazı vakıf ve cemaatler bu konudaki açığı kapatmaya çalışıyor.

‘İslami’ olduklarını iddia eden siteler hakkında söylenecek çok şey var. Ama sonuca varmak konunun uzmanlarına düşüyor. İnan’ın interneti, toplumdaki iletişim kopukluğunu giderecek mecra olarak görmesi, üzerinde düşünülmesi gereken bir vaka. 24 yaşında başörtüsü yüzünden işten kovulan genç bir kadın, ailesinden baskı görüp evlilik sitelerinden önüne çıkan ilk kişiyle evlenmek istiyor. Yaşamayanın bilmediği bu çaresizlik, İslam’ı perde edinip ticaret yapan site sahiplerini değil; ama buralarda nasibini arayan insanları anlamak için bir fırsat.

Sosyolog Fatma K. Barbarosoğlu'a göre Sadabat ortamı

-İnternet, toplumdaki iletişim kopukluğunu gidermek için doğru bir mecra mı?

İnternet, sanal kimlikle insanların kendilerini âdeta yeniden ve mükemmel olarak inşa ettikleri bir gezegen. Her teknolojik alet müridlerini buluyor. Bizim bu ortamı doğru ya da yanlış bulmamız onun yeni müridler edinmesini engellemiyor ne yazık ki. İnsanlar internet üzerinden iş buluyor, alışveriş yapıyor, eğitim görüyor, kabirdeki yakınlarını ziyaret ediyor. İki kere tıklayıp Fatiha ve Yasin-i Şerif gönderiyor. İnternet üzerinden uzaktaki arkadaşının/akrabasının düğününe tanık oluyor. Evliliği de bu bütünlük içinde düşünün. Diğerlerine şaşırmıyorsanız internet sitesi üzerinden evlenmeye de şaşırmamanız gerekiyor. Hatırlarsınız birkaç yıl önce Rize’nin bir köyünde yaşlılar internet kafe kurulmasına ön ayak olmuşlardı. Çocuklarımız evlenebilsin diye.

-İnternetteki bu sitelerin varlığı toplumdaki ne tür bir dönüşümün, sapmanın varlığına işaret ediyor?

İnternet sitesi üzerinden evliliklerde sormamız gereken soru şu: Neden insanlar gördükleri ile değil de görmedikleri ile daha rahat ilişki kuruyor? Sosyal olaylara da moda teorileri olarak bakmaktan yanayım. Nasıl ki moda her 30 yılda bir geri gelir; ama geri gelen asla bir öncekinin aynısı değilse sosyal olaylar da öyle. Mesela internet ortamında izdivaç, modern öncesi izdivaçların teknoloji üzerinden tekrarlanması ve yenilenmesi diye düşünüyorum. 19. yüzyılda erkekler, çarşafın ve peçenin içindeki kadının yürüyüşünden, çantasını tutuşundan ona âşık oluyordu. İnternet ortamını da Sadabat ortamının sanal olarak geri gelmesi diye kabul etmek gerekiyor. Nasıl ki o dönemde bütün erkekler ve kadınlar Sadabat’a çıkmıyordu, bugün de bütün erkekler ve kadınlar internet ortamında evlenmiyor.

-Böylesine kutsal bir olayın internet aracılığıyla gerçekleşmesi İslami toplumların sağlığı için nerede duruyor, tehlike arz ediyor mu?

İnternet üzerinden evliliği tek başına tehlikeli, sakıncalı görmek bir şey ifade etmez. Bu durum makineleşmenin bir parçası. Nasıl ki karşımızdaki insanlarla değil de sesi cep telefonundan gelen ile daha uzun konuşuyorsak. Nasıl ki aç yatan komşumuzu görmüyor ama ekran üzerinden açlığına tanık olduğumuz o uzaktaki insan için gözyaşı döküyorsak, uzaktakini de evlenmek için daha ideal düşünebiliriz. Çünkü o da biraz önce saydığım durumlar gibi ‘makine’ üzerinden kurduğumuz bir ilişki biçimi. Hayat hızla makineleşirken çöpçatanlık da bir müessese olarak makineleşiyor. Tehlikeli mi? Bu durumu diğer makineleşmelerden ayırmadan değerlendirmekten yanayım.

(Aksiyon)

Çocuğunuzu asla başkalarıyla kıyaslamayın!


Çocukların ebeveynleri tarafından başka çocuklarla başarı ve davranış biçimi bakımından kıyaslanması, kıyaslanan çocuğa ciddi zarar veriyor.

Salih Baran'ın haberi

Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Işık Görker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ebeveynlerin, çocuklarını başka çocuklarla başarı ve davranış biçiminden kıyaslanmasının yanlış olduğunu belirtti.

Anne ve babaların çocuklarını kapasitelerine göre değerlendirmesi gerektiğini anlatan Görker, şöyle konuştu:

''Anne ve babaların çocuklarını, başka çocuklarla kıyaslaması, çocuğun akademik başarısını etkilediği gibi öz güvenini de etkiler. O yüzden çocuğun kapasitesi nasılsa ona göre davranılmalı. Çocuğu başkalarıyla kıyaslamak yerine, ona destek vermek onun yanında olduğunu bildirmek, hem çocuğun anne ve babası arasındaki ilişkiyi üst düzeye taşıyacak hem de çocuğun öz güveni artacaktır.''

-ÖDÜL VE CEZAYA DİKKAT-

Görker, kıyaslamanın yanı sıra çocuğa verilecek ödül ve cezanında çok önemli olduğunu, ailelerin buna da çok özen göstermesi gerektiğini bildirdi.

Ödülün çocukla ailesi arasında ''menfaat ilişkisi'' boyutuna getirmeyeceği türden olması gerektiğini vurgulayan Görker, şunları kaydetti:

''Çocuğa belli ödülleri tabii ki vereceksiniz ama bu ödüller çocuğun performansını engelleyecek şekilde olmamalı. Örneğin bazı aileler çocuğun yaptığı olumlu bir şeyde çocuğa bir oyuncak alır, para verir. Bu menfaat ilişkisine döner ve çocuk bunu böyle kavrarsa ebeveyniyle ilişkisini bu şekilde sürdürür.

Ruhsal bir doyum ilişkisi olmalıdır. Sen derslerini çalışırsan hep birlikte pikniğe gideriz, bisiklete bineriz gibi güzel bir şeyler sunulduğu zaman ruhsal bir doyum sağlanır. Ödül sosyal doyumu sağlayacak nitelikte olmalıdır. Ödül yalnız eşya niteliğinde olursa çocuk mutluluğu bulamayacaktır, bu yüzden aileler ödüllendirirken ödülün çocuğun ruhunu da doyuracak nitelikte olmasına dikkat etmesi gerekir.''

Cezalarında istismar edici olmaması gerektiğini bildiren Görker, ''Cezalandırmada kesinlikler fiziksel istismarlar, ceza olarak uygulanmamalı. Çocuğun anladığı iletişim yolu seçilerek, doğru davranış biçimi anlatılmalı, eğer ki bunda başarı sağlanamıyorsa mutlaka uzmandan yardım alınmalı'' diye konuştu.

Anadolu Liselerinde Öğretmen Olma Şeklinde Değişiklik


Milli Eğitim Bakanlığına bağlı fen, sosyal bilim, spor ve her türlü anadolu liselerinde öğretmenlik seçme sınavına katılabilmek için aranan şart, 3 yıldan 2 yıla düşürüldü.

Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri, Spor Liseleri İle Her Türdeki Anadolu Liseleri Öğretmenlerinin Seçimi Ve Atamalarına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Konuya ilişkin 20 Ekim 2006'da yayımlanan yönetmelik yürürlükten kaldırıldı.

Yönetmelik, ikinci yabancı dil dersleri, öğretmenlik meslek bilgisi dersleriyle atölye ve laboratuvar öğretmenleri dışında kalan diğer alan öğretmenlerinin seçimi ve atamalarına ilişkin usul ve esasları kapsıyor.

Söz konusu okullara atamalar, bir eğitim kurumunda norm kadro açığı bulunması ve puan üstünlüğü esasına göre yapılacak.

Sınav ve atama sürecinde duyuru, başvuru, sınav ve değerlendirme amacıyla Milli Eğitim Bakanlığında Seçme Sınavı Komisyonu, valiliklerde İl Değerlendirme Komisyonu ile Uygulama Sınavı Komisyonu oluşturulacak.

Sınava girecek adaylarda, Talim ve Terbiye Kurulunun öğretmenliğe atanacakların belirlenmesine ilişkin kararlarına göre, alanı veya öğrenim durumu, atanacağı eğitim kurumuna atanmaya uygun olmak, bakanlık kadrolarında en az 2 yıl öğretmenlik yapmış olmak şartı aranacak.

Bu yönetmelik öncesinde, bakanlık kadrolarında öğretmenlik yapma süresi 3 yıl şartına bağlanıyordu.

Yine daha önce 3 yıl olan sicil notu ortalamasının iyi olması şartı da 2 yıla düşürülürken, son üç yıllık görev süresinde maaş kesimi veya aylıktan kesme cezasından daha ağır disiplin cezası almamış olma şartı da kaldırıldı.

SEÇME SINAVI

Seçme sınavı en az 30 gün önce her adayın bilgi sahibi olmasını sağlayacak şekilde ülke genelinde yazılı ya da Milli Eğitim Bakanlığının internet sayfasından duyurulacak.

Sınav, Seçme Sınavı Komisyonunca belirlenecek merkezlerde Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünce merkezi sistemle yazılı olarak veya elektronik ortamda yapılacak.

Daha önce olduğu gibi sınavda Türkçe ile Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi'nin yüzde 15'er, öğretmenlik meslek bilgisinin yüzde 25 ve özel alan bilgisinin yüzde 45 ağırlığı olacak.

Seçme sınavı 100 tam puan üzerinden değerlendirilecek. Adayların sorulara verdikleri doğru cevapların dikkate alınacağı sınavda, 40 ve daha yukarı puan alanlar başarılı sayılacak.

Sınavın sonuçları, yazılı en geç 15 gün, elektronik ortamda yapılmışsa en geç 5 gün içinde açıklanacak.

Güzel sanatlar ve spor liselerinin Beden Eğitimi, Müzik ve Görsel Sanatlar atanmak isteyenler seçme sınavından sonra uygulama sınavına alınacak. Adaylar, seçme sınavı ile Ek-2 Değerlendirme Formu üzerinde yapılan değerlendirme sonucu aldıkları puana göre sıralanacak. Ek-2 Değerlendirme Formu'nun yüzde 60, uygulama sınavının yüzde 40 ağırlığı olacak. En yüksek puan alandan başlamak üzere alanlar itibariyle ilan edilen kadro sayısının üç katı aday uygulama sınavına alınacak.

Uygulama sınavına alınan adaylar, Uygulama Sınavı Komisyonu tarafından, Ek-4 Uygulama Sınavı Formunda yer alan konular ve puanlar üzerinden ayrı ayrı değerlendirilecek, başarı listesi bu yolla oluşturulacak.

Seçme sınavı sonuçlarına Personel Genel Müdürlüğü aracılığıyla Seçme Sınavı Komisyonuna 10 gün içinde itiraz edilebilecek. Bu itirazlar, 15 gün içinde karara bağlanarak, adaya bildirilecek.

ATAMALAR

Yönetmelik kapsamında sayılan eğitim kurumlarına iller arası yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalar hariç olmak üzere öğretmen atamaları, valiliklerce yapılacak. Sınav sonuçlarına göre atamalar daha önce Milli Eğitim Bakanlığı yetkisinde bulunuyordu.

Atamalar valiliklerce başvuru tarihinden en az 10 gün önce duyurulacak. Duyuruda, atama yapılacak eğitim kurumlarının adları, alanlar itibariyle boş bulunan norm kadro sayıları, başvuruda bulunacaklarda aranacak şartlar ve diğer hususlar belirtilecek.

Söz konusu eğitim kurumlarına atamalarda yeniden atanacaklara öncelik tanınacak.

Perşembe İlköğretim ve Lise Ders Başı Yapacak

Türkiye genelinde 24 Eylülde başlayacak yeni eğitim ve öğretim yılı kapsamında İstanbul'da yaklaşık 2,5 milyon öğrenci ders başı yapacak.

İstanbul İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mucip Kına, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentte yaklaşık 3 bin okul, 100 bin kişilik eğitim kadrosu ve yaklaşık 2,5 milyon öğrenci ile yeni eğitim ve öğretim yılına hazır olduklarını söyledi.

İstanbul'da 34 ilköğretim okulu ve 11 lisenin öğrencilere kapılarını ilk kez açacağını belirten Kına, bu yıl yapılan 4 anaokulu binasıyla birlikte kentte bağımsız anaokulu sayısının 64'e ulaştığını kaydetti.

Bu yıl yaklaşık 220 bin yeni öğrencinin birinci sınıfa kayıt yaptırdığını belirten Kına, İstanbul Veli Eğitimi Projesi (İSVEP) ile bir hafta önce eğitime başlayan ana sınıfı ve ilköğretim birinci sınıf öğrencilerinin velilerinin de eğitime alındığını, çocuğun okula başlarken ve okul hayatı boyunca yaşayabileceği sorunlar ve diğer konular hakkında yaklaşık 250 bin veliye bir hafta boyunca 15 saat eğitim verildiğini ifade etti.


-OKUL ÖNCESİ VE ÖZEL EĞİTİM ATAĞI-


Ana sınıfı kayıtların ise devam ettiğini söyleyen Kına, okullarda ana sınıflarının açılmasına da hızla devam edildiğini vurguladı. Pilot uygulamayla Türkiye'nin 32 ilinde zorunlu hale getirilen okul öncesi eğitimin çok büyük önemi olduğunu ifade eden Kına, ''Bu eğitimi almış çocuklar okula diğerlerinden daha önde başlıyor. Muhtemelen gelecek sene okul öncesi eğitimi Milli Eğitim Bakanlığı zorunlu hale getirecek'' dedi.

Bu yıl okul öncesi eğitimle birlikte özel eğitim de büyük bir atılım içerisine girildiğini belirten Kına ''Sayın Bakanımız daha önce kadın ve aileden sorumlu devlet bakanı olması sebebiyle bu konuya çok büyük önem veriyor. Eskiden özel eğitim okullarının önünde 300-500 kişi sıra bekliyordu. Bu yıl her okul özel eğitime muhtaç çocuklar için bir özel alt sınıf açacak. Bu kaçınılmaz artık. Bu yıl bir tek engellimiz dışarda kalmayacak, eğitim için sıra beklemeyecek'' diye konuştu.

Liselerde değişen ders programları hakkında da bilgi veren Kına, ''Meslek liselerine kültürel içerikli dersler konuldu. Ders saatleri değişti. Örneğin meslek lisesi birinci sınıflarda ders sayısı 34'ten 30'a düştü, 2, 3 ve 4. sınıflarda 40'a çıktı. İmam hatip liselerine kültür dersleri, kimya, fizik ve biyoloji gibi dersler konuldu'' dedi.


-YSÖP İLE 869 ÇOCUK OKULA KAZANDIRILDI-


Yetiştirici Sınıf Öğretim Programı (YSÖP) kapsamında sokakta kalmış, eğitim alamamış, herhangi bir sebepten dolayı okula kayıt olmamış çocukların okula kazandırıldığını hatırlatan Kına, İstanbul'da geçen yıl hiç okula gitmemiş ve 10 yaş üzerinde olan 869 çocuğun okula kazandırıldığını belirterek, bu durumda olan 4 bin 500'e yakın çocuğu da 2 yıl içinde okula kazandırmayı planladıklarını vurguladı.

Kına, bir işte çalışan ya da evde oturan bu çocukların yaşadıkları imkansızlıklar dolayısıyla okula gidemediklerini, ancak YSÖP kapsamında bu öğrencilerin kitap, defter, kıyafet gibi her türlü ihtiyaçlarının kaymakamlıklar tarafından karşılandığını söyledi.

İstanbul'da 17 bin civarı devamsız öğrenciyi de okula kazandırmaya çalıştıklarını kaydeden Kına, ''İstanbul'un eğitim almamış bir tek kişiyi bile taşıma lüksü yok. Buna tahammülümüz de yok. Okula gitmeyen her öğrenciye ulaşacağız ve okullu yapacağız'' diye konuştu.


-KIYAFET DEĞİŞİKLİĞİ YAPILMADI-


Bakanlık tarafından yapılan çalıştay sonucu kararlaştırılan serbest kıyafet uygulaması ile okulların öğrencilere okulun kendi asil renklerine uygun birkaç tür kıyafet seçeneği sunmasına karar verildiğini, ancak uygulamaya 2010-2011 eğitim ve öğretim yılında geçileceğini belirten Kına, ''Kıyafet değiştiren okullar olabilir ama il milli eğitim müdürlüğü olarak biz böyle bir şeye müsaade etmiyoruz. Durup dururken kıyafet değiştirmenin bir alemi yok. Velilere ek bir mali külfet getirdiği ve farklı kişilere rant sağladığı için biz müsaade etmiyoruz'' dedi.

İstanbul'da bu yıl mezun olan öğrencilerin yüzde 33'ünün üniversitelerin 4 yıllık bölümlerine yerleştiğini belirten Kına, ''İstanbul bu konuda çok başarılı. İstanbul'da başarıyı düşük gösteren meslek liselerinin diğer liselere göre oranıdır. Mesleki eğitim üniversiteye öğrenci hazırlamıyor. İstanbul'da mesleki eğitim diğer illere göre daha ileride, yüzde 50 oranında. Meslek liselerini hem kapasite ve hem de içerik olarak geliştirmemiz gerekiyor'' diye konuştu.

Yeni eğitim ve öğretim yılını 24 Eylül Perşembe günü Beşiktaş İsmail Tarman İlköğretim Okulu'nda düzenlenecek törenle Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun başlatması ve Çubukçu'nun ''demokrasi ve katılım'' başlıklı ilk dersi temsili olarak vermesi bekleniyor.